Tag Archive : depresyon nedir?

Bebek Hüznü Nedir?

Doğumdan sonraki ilk gün veya takip eden günlerde, yeni doğum yapmış olan anne çeşitli duygular yaşar. Neşe ve mutluluk gibi harika duygularda yaşayabilir, üzüntü dahil zor duygularda yaşayabilir. Doğum sonrası yaşanan ağlama nöbetleri ve üzücü duygular “bebek hüznü” olarak bilinir. Yeni anne kendisini üzgün, kızgın, cesareti kırılmış, mutsuz veya karamsar hissedebilir. Bu şekilde hissetmek “kötü” bir anne olduğunuz veya bebeğinizi sevmediğiniz anlamına gelmez.

Ruh halindeki bu dalgalanmaların, doğumdan sonra kadının vücudunda meydana gelen hormon değişikliklerinden kaynaklandığına inanılmaktadır. Bunun yanı sıra “dinlenememek, uyuyamamak “ gibi şeylerde bu duyguların yaşanmasını arttırabilir. Neyse ki bebek hüznü olarak adlandırılan bu durum birkaç gün ile birkaç hafta arasında kendiliğinden hızlı bir şekilde geçme eğilimi gösterir.

Eğer böyle bir durum ile karşı karşıyaysanız daha iyi hissetmeniz için yapmanız gerekenler;

-Özellikle doğumdan sonraki ilk günlerde ve haftalarda yakınlarınızın, ev işleri, yemek hazırlama işleri ve çocuk bakımı konusunda size yardımcı olmalarına izin verin.

-Onlar size yardımcı olurlarken siz kendinize vakit ayırın, bolca dinlenin ve besleyici yiyecekler yiyin.

-Sevdiklerinizle ve sizin gibi yeni anne olanlarla sohbet edin. Bu durum size yalnız olmadığınızı hatırlatacak ve iyi gelecektir.

Bebek hüznü olarak adlandırılan bu durum bir veya iki hafta geçmiş olmasına rağmen hala devam ediyorsa o zaman bu duygusal durumların sebebinin doğum sonrası depresyonu olup olmadığı araştırılmalı ve bir uzmandan mutlaka yardım alınmalıdır.

Lohusalık Depresyonu Nedir?

Yapılan araştırmalar yaklaşık yedi kadından birinin doğum sonrasında tipik bebek hüznünden daha fazla, daha derin duygular yaşadığını söyler. Yeni annenin yaşadığı rahatsız edici duyguların süresinin uzaması, üzüntü, endişe, karamsarlık vs. gibi duyguların daha derin bir şekilde yaşanıyor olması lohusalık depresyonuna işaret edebilir. Lohusalık depresyonu yeni annenin günlük rutinine geçme yeteneğini ciddi şekilde etkiler.

Lohusalık Depresyonunun Belirtileri Nelerdir?

Doğumdan sonra, 2 haftadan daha uzun bir süredir aşağıdaki depresyon semptomlarından herhangi birine sahipseniz, lohusalık depresyonu yaşıyor olabilirsiniz ve mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.

-Huzursuz, karamsar, bunalmış, üzgün veya mutsuz hissediyorsanız

-Devamlı ağlıyorsanız,

-Bebeğinize ilgi duymuyor, bağlı hissetmiyor ve bebeğe zarar verme düşünceleriniz oluyorsa,

-Çok az veya çok yemek yiyor, çok az veya çok fazla uyuyorsanız,

-Önceden hoşlandığınız ve size zevk veren aktiviteleriniz veya hobileriniz artık ilginizi çekmiyor ve size zevk vermiyorsa

-Arkadaşlarınızdan ve ailenizden uzaklaştığınızı hissediyorsanız

-Kendinizi değersiz, suçlu veya kötü bir anne gibi hissediyorsanız

-Odaklanma veya karar verme konusunda güçlük yaşıyorsanız

Bazı yeni anneler yaşadıkları bu semptomları kimseye anlatamazlar, bunları yaşadıkları için utanabilir ve kendilerini suçlu hissedebilirler. Dışarıdan kötü anne olarak görüneceklerine dair endişe yaşayabilirler. Her kadın hamilelik esnasında veya bebek doğduktan sonra depresyona girebilir, fakat bu durum kişinin kötü bir anne olduğu anlamına gelmez. Eğer böyle bir durum yaşıyorsanız unutulmaması gerekir ki bu durumla tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz, yardım almak sizin ve bebeğinizin ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Doğum Sonrası Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?

Doğum sonrası depresyon için, bir psikiyatrist ile görüşüp eğer gerek görülürse ilaç tedavisine başlayabilir veya bir psikoterapist ile yüz yüze bireysel terapiden faydalanabilirsiniz. Bazı durumlarda ise hem ilaç tedavisi, hem de psikoterapi birlikte gerekli olabilir. Tedavi almak sizin ve bebeğiniz için önemlidir, depresyon için tedavi almak sizi kötü veya başarısız bir anne yapmaz, aksine yardım almak, yardım talep etmek bir güç işaretidir. Unutmamak gerekir ki doğum sonrası depresyon sizin suçunuz değildir. Duygularınızı bir profesyonelle paylaşmak, kendinizi iyi hissetme konusunda büyük bir etki sağlayacak ve olumlu değişiklikler yapma yolunda olacaksınız.

Doğum Sonrası Depresyon Hakkında Mitler

Doğum sonrası depresyon sıklıkla yanlış anlaşılır ve etrafını saran birçok mit vardır. Bunlar şunları içerir:

-Doğum sonrası depresyon, diğer depresyon türlerine göre daha az şiddetlidir.   Aslında, diğer depresyon türleri kadar ciddidir.

-Doğum sonrası depresyon tamamen hormonal değişikliklerden kaynaklanır.   Aslında birçok farklı faktörden kaynaklanıyor.

-Doğum sonrası depresyon yakında geçecek. “Bebek mavilerinden” farklı olarak,   doğum sonrası depresyon tedavi edilmezse aylarca sürebilir. Az sayıdaki vakada   uzun vadeli bir problem olabilir.

-Doğum sonrası depresyon sadece kadınları etkiler. Araştırmalar, her 10 babadan   1’inin bebek sahibi olduktan sonra depresyona girdiğini buldu.

 

 

Depresyon toplumda en sık görülen ruhsal bozuklukların başında gelmektedir. Her insan zaman zaman hayatının bir kısmında hüzün, keder, umutsuzluk, mutsuzluk, çaresizlik gibi olumsuz duygulanımlar yaşayabilir. Ama bu belirtiler her zaman kişinin depresyonda olduğu anlamına gelmez. Depresif ruh hali ile depresyonu birbirine karıştırmamak gerekir. Depresif ruh hali kimi zaman herkesin yaşayabileceği kısa süreli ve geçici bir durumdur. Fakat yaşanan duruma depresyon denilebilmesi için belirtilerin en az 2 haftadır arka arkaya yaşanıyor olması ve bu durumun kişinin artık günlük yaşamını olumsuz etkileyecek kadar şiddetli yaşanıyor olması gerekir.

Depresyonun çeşitli nedenleri olmakla beraber temelde ki nedeni bir kayıp duygusunun yaşanmış olmasıdır. Bu sevdiğin birinin kaybı, sevgiliden ayrılma, güven kaybı, iş değişikliği, ev değiştirme, yaşadığın yeri değiştirme gibi önemli yaşamı etkileyebilecek olaylar olabilir. Bazen mutlu olaylarda depresyona sebep olabilir. Doğum yapma güzel ve mutlu bir olay olmakla beraber, kişide kimi zaman depresyona yol açabilir. Bunun yanı sıra genetik faktörler, ilişki problemleri, maddi problemler, bazı hormon düzeylerinin değişikliği, bazı kullanılan ilaçlar, yaşlanma gibi bir çok etken depresyona neden olabilir.

Depresyonun oluşmasında etkili olan bazı kişisel özellikler de vardır; kimi zaman kişinin kendisi, çevresi ve gelecekten beklentileri, idealleri ile kendi gerçek durumu arasında o kadar çok fark vardır ki, bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide depresyona yol açabilir.

Kişinin çevresindekiler kendisinden çok fazla şey beklediklerinde ve kişide bunları karşılamada doğal olarak yetersiz kaldığında, kişide beliren çaresizlik ve zayıflık düşünceleri depresyona neden olabilir.

Depresyon belirtileri, kişinin kendisini hemen her gün, yaklaşık gün boyu ağlamaklı, hüzünlü, çaresiz, mutsuz, sıkıntılı ve umutsuz hissetmesi, eskiden zevk alınarak yapılan aktivitelerin  çoğuna karşı ilgide azalma ve artık onları yapmaktan eskisi gibi zevk alamama, İştahta azalma veya tam tersi artma, istenilmeyen bir şekilde kilo alıp verme, uykusuzluk yaşama veya aşırı uyuma, uykuya dalmakta güçlük çekme veya sık sık uyanma, çok fazla uyanmasına rağmen sabahları uyanıldığında yorgun hissetme, düşünce, davranış ve konuşmalarda yavaşlama, karar vermekte güçlük çekme, bir şeye başlamakta ve onu sürdürmekte zorluk yaşama,  dikkat eksikliği yaşama, cinsel istekte azalma, vücutta nedeni bulunamayan ağrıların oluşması, mide bağırsak problemleri, nefes darlığı gibi fizyolojik kökeni olmayan rahatsızlıkların görülmesi şeklindedir. Bunun yanı sıra kişi yineleyen bir biçimde ölüm ve intihar düşüncelerine kapılabilir.  Tüm bu belirtilerden bir kaçı sizde var ve 2 haftadır sürüyor  ise depresyonda olma ihtimaliniz yüksektir.

Depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavisinde izlenecek yöntemler hastalığın tipine ve kişinin özelliklerine göre belirlenir. Hastalığın seyrine göre bir veya birkaç tedavi şekli birlikte uygulanabilir. Depresyon tedavisi zaman alabilecek ve bu süreçte kişinin sabırlı ve olumlu düşünmesi gereken bir süreçtir.  Eğer sizin de bu tür depresif şikayetleriniz varsa, kendiniz ve çevrenizin mutluluğu için bir uzmandan yardım almanız gerekmektedir.