Kuşkusuz ki evliliklerde sadakatsizlik, güven duygusunu temelden sarsan, çok ciddi ve incitici bir durumdur. Aldatmanın evlilik üzerinde iki önemli etkisi vardır; birincisi, evlilik dışı ilişkinin evliliği yok etme potansiyeli ve ikincisi de, aldatmanın evlilik üzerindeki duygusal tesiridir. Evlilik içi şiddetten sonra en fazla olumsuz etkiye sahip olan neden aldatmadır. Erkek içinde kadın içinde aldatma iz bırakan bir durumdur. Erkeklerin aldatması elinin kiri gibi bir kavram kullanılarak normalleştirilmekte ve bu durumda kadının da kocasını affetmesi ve yuvasını bozmaması beklenmektedir. Kadınlar eşlerini affetseler bile durum iç dünyalarında böyle olmamaktadır. Her iki taraf içinde aldatılmak, değersizlik, çaresizlik, güvensizlik vb. duygulara sebebiyet vermektedir.
Sanki hep erkekler aldatırmış gibi bilinse de, bu erkeklerin kendi aralarında kaç tane kadınla birlikte olduklarını bir övünç kaynağı olarak anlatmalarından kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalar kadınlarında eşlerini aldattıklarını ortaya koymaktadır. Fakat kadınlar bu durumu gizli tuttukları için çok bilinmemektedir. Kadının eşini aldatması daha zordur, çünkü kadın için bir ilişkide ilk önce romantizm gelir, duygusallık gelir, kadın daha derin bir ilişki arar, aşk ister. Kadınlar yasak ilişki yaşarlarken daha dikkatlidirler. Erkekler ise daha dikkatsizdirler. Erkekler için aldatmak daha doğaldır.
Aldatma iki şekilde adlandırılıyor.Cinsel aldatma ve duygusal aldatma şeklinde. Var olan bir ilişki içerisindeyken, başka biriyle cinsel ilişkiye girme cinsel aldatma, duygusal olarak bir başkasına bir şeyler hissetme, aşık olma duygusal aldatma olarak adlandırılır. Her ikisi de evlilik için tehlike oluşturacak durumlardır. Genelde erkekler daha çok cinsel aldatmaları tercih ederken, kadınlar duygusal aldatmaları tercih etmektedir. Fakat en kötüsü cinsel birlikteliği de içinde barındıran duygusal bağın kuvvetli olduğu ilişkilerdir.
Aldatma nedenlerine bakıldığında erkek için de kadın için de çok fazla neden sıralanabilir. İlişki heyecanını kaybetmiş olabilir, cinsel tatminsizlik yaşanıyor olabilir, eşler arasında ihmal, sevgi ve şefkat eksikliği olabilir, eşler mutsuz evliliklerinden kaçmak için aldatıyor olabilirler, evliliklerindeki çatışmalarından kurtulmak için duygusal enerjilerini bir başka ilişkiye harcamayı tercih ediyor olabilirler, eşler arasında yakınlıktan kaçınma olabilir, bazen eşlerden biri seks veya tutku bağımlısı olabilir, eşlerden biri evliliğini bitirmek ister fakat yeni birini bulmadan bunu yapamaz. Erkekler daha çok cinsel açıdan değişiklikler, yeni heyecanlar yaşamak için ve cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorlandıkları için; kadınlar ise duygusal açıdan ihmale uğradıklarında, mutsuz ve umutsuz hissettiklerinde aldatma yolunu tercih edebilirler. Evli ve çocuklu erkekler ise kendilerinden daha genç partnerlerle eşlerini aldatarak hala güçlü bir erkek olduklarını eşlerine ve çevrelerine kanıtlamak isterler.
Aldatma, aldatılan eş için bir travmadır. Aldatılan eş aldatıldığını öğrendikten sonra, sıkıntı üzüntü, öfke, uykusuzluk, güvensizlik ve depresyon yaşamaya başlar. Aldatılan eşte travma sonrası stres bozukluğu belirtileri görülebilir. Bunların ne kadar süreceği kişiden kişiye değişecektir. Bu durumda yapılması gereken bir evlilik-çift terapistine başvurmak olmalıdır. Eşlerin bu durumda üzerine düşen sorumlulukları alması gerekmektedir. Aldatılma ve sonrasında ortaya çıkan sorunlar aşılamayacak sorunlar değildir. Sadece çiftlerin çaba göstermesi ve evliliklerini bu fırtınadan kurtarmayı istemeleri gerekmektedir.
Uzman Klinik Psikolog